Referans Referans Referans Referans Referans


Çocuklarımız

İslam inancına göre her çocuk, dünyanın neresinde hayata gözlerini açarsa açsın, günahsız olarak doğar. İsterse ezan sesleriyle, isterse çan gürültüleriyle, ister tamtam davullarıyla, isterse Kızıldereli çığlıklarıyla, isterse gök gürültüsüyle ve yağmur hışırtısıyla gözlerini açsın, netice değişmez.
Yalnız bunların içinde en şanslısı tevhid inancına en yakın olanı ezan sesleriyle dünyaya gözlerini açandır. Bu sebeple yeryüzünün en masum varlıkları, en sevimli ve en temiz canlıları çocuklardır. Çocuk bu masumiyetiyle bize teslim olur veya teslim edilir. Her iki halde de netice değişmez.
Onu şekillendiren ve yetiştiren bizleriz. Sayemizde ya, ilim, ahlak, fazilet sahibi, hünerli bir kimse olur veya kötü huylu, cahil bir kimse olarak kalır. Hatta çoğu zaman dini inancını, hayat felsefesini bile bizim vasıtamızla kazanır. Bu açıdan sorumluluğumuz çok büyüktür. Nitekim sevgili Peygamberimiz (s.a.v) bir Hadisi Şeriflerinde şöyle buyuruyorlar:
‘’Dünya’ya gelen her çocuk İslam fıtratı üzere doğar. Fakat annesi babası onu ya Yahudi, ya Hıristiyan, ya da Mecusi yapar.’’

Bir çocuğun, anne babası veya cemiyeti idare edenler tarafından İslam inanç ve ahlakı içerisinde yetiştirilmesi büyük saadettir.

Yine bir çocuğun anne babası veya cemiyeti yönetenler tarafından Hıristiyan, Mecusi ve hatta dinsiz büyütülmesi felakettir.

Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyuruyorlar: ‘’Hepiniz çoban ve muhafızsınız, maiyetinizde bulunanların hukukundan mesulsünüz.’’

İş başındakiler muhafızdır, memurlardan mesuldür. Erkek ailesi efradının çobanıdır ve onlardan mesuldür. Hülasa hepiniz muhafızsınız ve maiyetinizdekilerden mesulsünüz. Sevgi bahçesinin gülleri, şefkat ormanının bülbülleri, aile saadetinin kaynağı çocukların değerini bilmek ve onları geleceğe bilgili, sağlıklı ve inançlı bir şekilde hazırlamak dini ve milli bir görevdir. Bu önemli görevin yerine getirilmesi için takip edilecek metod, Hz. Muhammed (s.a.v)’in metodudur.

Hadisi Şerifde ‘’Hiçbir baba çocuğuna onu güzelce terbiye etmekten daha üstün bir iyilikte bulunamaz’’ buyuruluyor.

Çocuklarımızı eğitirken en etkili yöntem sevgidir. Sevgi her gönlün anahtarıdır. Sevginin olduğu yerde saygı da vardır. İlk eğitim yeri evdir. Aile toplumun temeli, çocukların ise ilk ve en önemli karakter okuludur. Müslüman Türk milleti tarih boyunca aile yuvasına büyük değer vermiştir. Orası dini, milli ve ahlaki değerlerimizin öğretildiği yaşandığı ve korunduğu bir kutsal çatıdır. Çocuk eğitiminde önemli bir husus da anne ve babanın onlara model, örnek ve rehber olmalarıdır.

Çocuk fotoğraf makinası gibidir; görüntüyü taklit eden duyduğunu ezberleyendir. Bu nedenle çocukların yanında olumsuz tavır ve davranışlarda bulunan ve iyi örnek olmayan anne babanın çocuklarından şikâyet etme hakları yoktur.

Çünkü çocuk Allah’ın anne babaya verdiği bir emanet’tir. Emanete ihanet etmekse, büyük bir suçtur. Çocuğun kalbi verimli bir toprağa benzer, onun kalbine iyi ve güzel şeyler aktarılırsa mahsülde o nisbette iyi ve güzel olur. Çocuk yedi yaşına kadar kokulu bir reyhandır. Ondört yaşında itaatkâr bir hizmetçi, ondan sonra ya candan bir dost veya can alıcı bir düşman olur. Bu çocuk yetiştirme tarzına göre değişir. Çocuğumuzun ileride can alıcı bir düşman olmaması için daha küçük yaşlarda iken ona İslami terbiye vermeli, İslam ahlak ve esaslarını öğretmeliyiz. Her anne baba çocuklarına örnek olmalıdır. İnançta, fikirde, düşüncede, amelde, konuşmada, yemede, içmede bütün hal ve hareketlerde örnek olmalıdır. Yarının büyükleri olan yavrularımızın imanlı, ahlaklı, İslam’ı yaşayan birer mümin olarak yetiştirmeyi Allah hepimize nasip eylesin. Amin!


YAZARIN DİĞER YAZILARI