Durmuş Yıldırım
Fikret Ekin
Selahattin Saygın
Ihsan Öner
Mahmut Aşkar
ATİB İftar Proğramına Üst Düzey STK Temsilcileri Katıldı
Ramazan ayının ikinci gününde ATİB Geneleneksel iftar Proğramı, kuruluşun genel merkez binasında gerçekleştirildi. Seçkin bir davetli kitlesinin iştirakiyle başlayan iftar proğramında Avrupa Türklerinin önemli sorunları da gündeme taşındı.
ATİB Genel Başkanı İhsan Öner, iftar proğramının açılış konuşmasında, ”Diğer ayların içinde müstesna bir yere sahip olan bir mübarek Ramazan ayında daha, siz dost ve kardeşlerle birlikte olabilmenin sevinci ve heyecanı içindeyiz. Bizlere bir iftar sofrasında tekrar buluşmayı nasip eyleyen Cenab-ı Allah’a sonsuz hamd ediyor, sizleri de saygı ve muhabbetle selamlıyorum. ATİB’in iftar yemeğine teşrifinizden dolayı teşkilatım ve şahsım adına herbirinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi.
Öner, konuşmasını şöyle sürdürdü: Dünyanın bir kesimi açlık ve her türlü sefalet içinde yaşarken, Müslüman göçmenler olarak bizim de içinde bulunduğumuz sanayileşmiş toplumlar ise, aşırı tüketim ve israfı, neredeyse bir hayat tarzı haline getirmişler. Yine Ortadoğu’da olduğu gibi, dünyanın birçok yerinde kan, gözyaşı ve çok ağır insan hakları ihlalleri hüküm sürerken, bu acı gerçekler karşısında, barış ve huzurun hakim olduğu Batı dünyasında yaşayan bizlerin bunlardan etklenmemesi mümkün değildir.
Bir iftar akşamında bile bu tür konuların gündeme gelmesi de, bizim herşeyden önce insan olarak duyarlılığımız ve mesuliyetimizin gereğidir. Her Ramazan biz Müslümanlar için bir yeniden başlama ve muhasebe vesilesidir. Geçen Ramazan’dan bu Ramazan’a, gerek İslam dünyasındaki ve gerekse Avrupa’daki gelişmeler, özellikle biz Avrupa Müslümanları açısından son derece kaygı verici olmuştur.
Öner, son bir yılda yaşanan olayları da değerlendiği konuşmasında ‘Kameralar karşısında insan boğazlayan sözde “Cihad savaşçıları”yla, Avrupa’dan Müslümanların kovulmasını isteyen Pegida gibi İslam düşmanlığını körükleyen Avrupalılar arasında sıkışıp kaldık. Bu yetmezmiş gibi, bir de bu senenin başında, hangi gayeye hizmet ettiği çok karanlık olan kanlı “Paris saldırısı” nı yaşadık. Bütün bu menfi gelişmelere inat, Avrupa Müslümanları olarak, her Ramazan ayında farklı din ve kültürlere mensup güzide insanlarla iftar sofralarında buluşmayı sürdürdük. Ve bir Almanya ve Avrupa gerçeği olan biz Müslümanlar kadar, Ramazan ayının iftarları da artık Almanca’da asli haliyle, yani “iftar” olarak yerini almıştır’ dedi.
Oruç ibadetimizi kuru bir ritüelden kurtaralım
‘Bir Ramazan boyunca sofralarımız kadar gönül kapılarımız da herkese açık olacaktır. Bunun Ramazan’ dan sonra da devam etmesini temenni ediyorum. Oruç ibadetimizi kuru bir ritüelden kurtarabilirsek; insana barış, huzur, sağlık bahşeden ve yoksulla zengin arasındaki uçurumu da oratadan kaldırabilecek bir medeniyet projesi olarak sunabiliriz. Bu da ancak, Müslüman kuruluş temsilcileri ve kanaat önderlerinin, tefferruatla meşgul omaktan ve kendileriyle cedelleşmekten kurtulmasıyla mümkün olabilir.
”Almanya Müslümanı”na hiçbir itirazımız olmaz. Fakat “Alman İslamı” gibi bir kavramı asla tasvip etmeyiz
Gelecek nesiller ve tarih, bunun hesabını bizden soracağı gibi, Allah indinde de hesaba çekileceğimizi bir kez daha hatırlatmak isterim’ diye konuşan Öner, ‘Bazen bilmeyerek, bazen de kasıtlı olarak biz Müslümanlarla ilgili kavramlar ortaya atılıyor… Bunlardan birisi de, “Deuscher İslam/Alman İslam’ ı”dır. Halbuki, İslam’ın Almanı, Türkü veya Arabı olmaz ama Müslümanın olur! Bu noktadan hareketle, “Almanya Müslümanı”na hiçbir itirazımız olmaz. Fakat “Alman İslamı” gibi bir kavram, hangi niyetle ortaya atılmış olursa olsun, asla tasvip etmeyeceğimiz bir yakıştırmadır.
Almanya ve Avrupa şartlarına göre kendisini yenilemesi gereken, din değil, dindarın ta kendisidir! Bu istikamette atılan en güzel adımlardan birisi de, hiç şüphesiz bir Ramazan ayı boyunca farklı din ve kültürlere mensup insanların iftar sofralarında buluşmasıdır. Artık biz Müslümanlar Avrupa’nın ötekisi olarak değil, sosyal ve kültürel hayatta, Avrupa’nın bir parçası olarak görülmek anılmak istiyoruz’ dedi.
ATİB Genel Başkanı İhsan Öner konuşmasını davete katılan misafirlere teşekkür ederek ‘Katılımınızdan dolayı herbirinize ayrı ayrı tekrar teşekkürlerimi sunar, ibadetinizin kabulunu ve kardeşliğimizim daim olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum’ diye bitirdi.
Köln Başkonsolosu Hüseyin Emre Engin
Daha sonra kürsüye davet edlen T.C. Köln Başkonsolosu Hüseyin Emre Engin, Ramazan ayının bir muhasebe ayı olduğunu vurgulayarak başladığı konuşmasında 25. dönem milletvekili seçimleri konusuna değinerek yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın artık oy kullanabildiğini ve bunun çok önemli olduğunu belirtti. ‘Artık önümüze bakmamız gerekiyor’ diyen Engin Almanya’da da siyasete ve sosyal hayata katılmanın önemini vurguladı.
ATİB Kurucu Genel Başkanı Musa Serdar Çelebi
ATİB Genel Merkez Din Görevlisi Seyit Lüleci’nin Kur’an-ı Kerim tilavetinden sonra ATİB kurucu genel başkanı Musa Serdar Çelebi konuşma yaptı.
Konuşmasına davetlileri selamlayarak başlayan Çelebi ’30 yıldır birlikte yol aldığımız siz dostlarımızı birarada görmekten çok bahtiyar oldum. Avrupa’daki varlık mücadelemizin önderleri olarak burada bulunuyorsunuz’ dedi. Çelebi ‘Görüyorum ki bizim neslin mücadelesi henüz bitmemiş. Yaptığımız Allah yolunda hizmettir ve ölünceye kadar her şartta devam edecektir’ diyerek konuşmasına ‘Bizim için en önemli işlerden birisi de kendi değerlerimize sahip, bilgili, eğitimli, kararlı, cesur gençlere bu teşkilatları devredebilmektir’ şekinde devam etti.
‘Ortak bir ülkümüz var. Kuruluş adımız ne olursa olsun milli kültürüne bağlı, bunu yaşayan ve yaşatan, yaşadığı ülkelerdeki kararlara katılma becerisine sahip bir toplum meydana getirmek’ diye konuşan Çelebi ‘Toplumda iki kesim, ulema ve ümera yani alimler ve yöneticiler, güçlü olursa toplum güçlü olur bu iki kesim güçsüz olursa toplum da güçsüz olur’ diyerek ‘Sorunları çözmedeki kabiliyetiniz durumunuzu açıklar’ dedi.
‘Geçmişte birbirimizin kıymetini bilemedik. Birbirimizden ayrı kaldık. Anavatanda yaşanan bazı sorunlar buraya da yansıdı. Ama çok şükür 20 yıldır bundan kurtulduk. Tecrübemizi, gücümüzü, kuvvetimizi müslümanların karşı karşıya olduğu sorunların çözümünde kullanmalıyız’ şeklinde konuşmasına devam eden Çelebi yaşanan güncel sorunlara da değinerek CDU’lu genç siyasetçilerin İslamiyet ve Kur’an-ı Kerim hakkındaki çalışmaları hakkında ‘Gelsinler konuşalım. Ne biliyorlar öğrenelim’ değerlendirmesinde bulundu.
Çelebi ‘Dünyanın en güçlü devletlerinden birinde yaşıyoruz. Fakat yöneticileri İslamı bilmiyorlar. Yanlış ve eksik öğrenmişler. İslamın yüzü olan Türklere karşı husumet duygusu taşıyanlar var. Tüm bunlara cevap verebilmek için bir şuramızın olması gerekiyor. Bütün kuruluşlar bir araya gelerek bu şurayı oluşturalım. Yaşanan sorunlara karşı ulemanın fikrini soralım. Pek çok sorun yaşanıyor. Gençler IŞİD’e katılıyor. Selefiler artıyor. Kimse bunların ne olduğunu bilmiyor. Tüm bunlara cevap verecek bir ulema heyetine ihtiyaç var. Bu heyet aramızdaki sorunların çözümünde de faydalı olacak’ şeklinde devam ettiği konuşmasına, Bulgaristan ve Yunanistan’da da Müslüman Türklere uygulanan baskıları hatırlatarak son verdi.
İştirak edenler:
ATİB'in verdiği iftar poğramına STK’ların üst düzey temsilcileri, T.C. Köln Başkonsolosu Hüseyin Emre Engin, ATİB Kurucu Genel Başkanı Musa Serdar Çelebi, İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Başkanı Kemal Ergün, T.C. Köln Başkonsolosluğu Çalışma Ataşesi Oğuz Tuncay, Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi (ZMD) Başkanı Aiman Mazyek, İslam Kültür Merkezleri Birliği (VIKZ) Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yılmaz, milli futbolcularımızdan Yıldıray Baştürk, Yunus Emre Enstitüsü Köln Müdürü Dr. Yılmaz Bulut, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkan Yardımcısı Suat Okuyan, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Kara, Avrupa Türk Caferiler Birliği Genel Başkanı Mehmet Irmak, yazar Yücel Feyzioğlu, Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, İslam Konseyi adına Ali Kızılkaya, Milli Görüş Eski Genel Başkanı Yavuz Karahan Çelik ve pek çok kurum temsilcisi ve gazeteciler iftara iştirak ettiler.