Durmuş Yıldırım
Fikret Ekin
Selahattin Saygın
Ihsan Öner
Mahmut Aşkar
21.YÜZYILIN EŞİĞİNDE ÖRF VE ADETLERİMİZ
2.BÖLÜM:
AİLE DÜZENİNİ SAĞLAYAN VE YAŞATAN ŞARTLAR
Ailenin oluşmasına tesir eden amilleri yukarıda gördük. Ancak kurulan ailenin devamı ve orada belirtilen fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde yerine deştirilmesi kendiliğinden olmaz.
Aile düzeninin sağlayan ve bunu yaşatan bireylerin aile içindeki görev ve sorumluluklarını genel çerçevede tayin eden bazı şartlar vardır. Bunları 1. Ekonomik, 2. Geleneğe bağlı, 3. Hissi şartlar olarak gruplandırmak mümkündür
1.Ekonomik Şartlar
Aile içinde üretici olmak; yaşa, cinse (kadın-erkek), duruma (yaşlı-genç-çocuk) bakmaz Aile fertlerinden her birin evin yürümesinde kendine göre bir görevi, gayreti vardır, olmalıdır. Baba, evi geçindirebilmek için gerekli geliri sağlamakla yükümlüdür anne, durumu elverişliyse ve çalışıyorsa tabii olarak ev gelirine katkıda bulunacaktır. Büyük babalar ve büyük anneler, herhangi bir gelirleri varsa, (emeklilik, mal, mülk. vs.) birlikte yaşadıkları evin giderlerini karşılamada yardımcı olacaklardır. Evin ilkokula devam eden çocuklarının tatillerde para kazanıp eve getirmeleri genellikle söz konusu değildir.
Ortaokul çocukları ev işlerinin bir kısmını üstlenerek (çeşitli onarımları, badana boya isleri, temizlik vb.) küçük kardeşlere bakarak; baba veya anne özel bir işte çalışıyorsa (bakkal, manav, herhangi bir dükkân vs.) ona yârdim ederek katkıda bulunacaktır.
Lise ve yüksekokullarda okuyan çocuklar ise, tatillerde hiç değilse kendi masraflarını ailenin üzerinden almak için çalışma imkân aramalıdır. Aile içinde üretici olmak, sadece para kazanmak demek değildir. Aile fertleri planlı yaşama, yani bir yılda ne kadar para sarf etmeye mecbur ve mevzun olduğunu bilmekle, genel masraflarını ucuza getirmenin yollarını aramakla üretici olabilirler. Mesela bir kadın aile fertlerine giyecekler dikme ve yün örme ile ucuzluklardan yararlanma ile, büyüklerin eşyalarını küçükler için değerlendirme ile ailenin yükü hafifletebilir.
Diğer aile bireyleri de evin eşyasına iyi baka, iyi kullanma, ,temiz tutma, çocukların defterlerini, kitaplarını, kalemlerini vb. okul eşyasını, kendinden sonraki kardeşlerini düşünerek saklamak gibi tutumlu davranışlarla aile bütçesine katkıda bulunabilirler.
Öte yandan yiyecek-içecek konusunda anne babaların dikkatli davranmaları ve bu yönde de çocukların örnek olmaları ve onların yetirilmeleri. Mutfakta tutumluluğu sağlayacaktır. Dengeli beslenmeyi öğrenmek, sağlıklı ve ekonomik yemek düzenini uygulamak, çok yemenin ve yedirmenin aile fertlerine faydalı olmayacağını bilmek; alışverişleri ucuz kaliteli mal satan yerlerden yapmak bunlardan bazılarıdır.
Ayrıca davetlere gösterişli masraflardan kaçınmak, içkiye, sigaraya, zararlı olduğu her gün açıklanan kolalı meşrubatla aile bütçesinden pay ayırmamaktır. Bütün bunlar üreticiliğin türleri içine girer, Önemli olan aile fertlerine şu anlayışı vermektir:
1. Ailenin her ferdi, aile hayatını kolaylamakla yükümlüdür ve bunun için üstüne düşeni yapmalıdır.
2. Anne hem dışarda çalışıyor, hem evde çalışıyorsa; baba dâhil, evin her ferdi onun evdeki işlerine kesinlikle yârdim etmelidir.
3. Sofra kurmak, sofra kaldırmak, soba yakmak, soba temizlemek, odaya odun veya kömür taşımak, toz almak, ütü yapmak, çöp atmak gibi işler kesinlikle kız-erkek, evin yetişkin çocuklarının üstlenmesi gereken konulardır ve bu hafif işler, bir kaç kardeşli evlerde imece usulüyle çok keyifli bir hale getirilebilir.
2.Geleneğe Bağlı Şartlar
Aile içi ilişiklerde saygı: Türk aile düzeninde baba ailenin reisidir. Anne, onunla eşit haklar sahiptir. Baba ailenin ve evin düzenini korur ve aileyi temsil eder. Anne ailenin ve evin dert ve sıkıntılarını halleder, ayrılıkları ve anlaşmazlıkları giderir, her evde çıkması mümkün anlaşmazlıkları yumuşatır ve çözer.
Bu bakımdan anne ve baba, eve ve aileye karşı yükümlülüklerini ve sorumluluklarını çok iyi bilmeli, yetki sinirlerini aralarında anlaşarak çözmeli, biri öbürünün olduğu düşünülüyorsa, anne ve baba, asla çocuklarının, ya da evin büyük anne, büyük babadan her hangi birini ise karıştırmada meseleyi aralarında tatlıya bağlamladır.
Aile içi saygının ne olduğunu daha iyi anlaşılabilmesi için bazı müşahhas örnekler sıralayalım:
- Büyükler gelince ayağa kalkmak ve onlara yer vermek.
- İsteklerini anlayışla karşılamak, imkân dâhilinde yerine getirmek.
- Büyükler konuşurken sözü kesmemek.
- Küçükler konuşurken de bir büyük konuşuyormuş gibi davranmak
- Sesini yükseltmeden konuşmak
- Karşınızdakinin dediklerine katılmadığınız zaman, o kişi sizden büyükte, izin verirseniz ben de düşüncelerimi açıklayayım gibi, bir gülüşle ve dürüstçe fikrinizi söylemek; karınızdaki sizden küçükse sanırım şöylesi daha doğru olur gibi bir yumuşaklıkla açıklamada bulunmak.
- Verilen hediyelere teşekkür etmek ve onları kullanmak
- Gerektiğinde akıl danışmak.
- Aileyi ilgilendiren bir karar almışsanız, genellikle sofrada bu karardan bütün aileye bireylerini hoşlukla haberdar etmek.
- Konuşurken “be, ulan, hadi yahu, yok öyle şey, fıttırdın mı sen, sana ne,ne karışıyorsun” gibi saygısız ifadeler, ya da, “bizim moruk, bizim it, peder, gazoz ağacı, gibi argo söz ve deyimler kullanmamak.
- Küfürsüz konuşmak.
- Sere serpe, yatar gibi ayakları sehpa veya başka bir eşya üzerine uzatarak, ayakları arasını aşırı şekilde açarak, mübalağalı ve çirkin şekilde ayak ayak ürerine atarak oturmamak.
- Sigara içiyorsa izin istemek.
- İçenlerin sigarasını yakmak.
- Kapılardan, önce büyükleri, önce kadınları, önce çocukları geçirmek, merdivenlerde kadınlardan önce çıkmak.
- Habersiz yemeğe misafir getirmemek.
- Eve getirdiği arkadaşını evin fertlerine tanıştırmak.
- Tanıştırılan sizseniz, arkadaşınızın ailesini, yerine göre el öperek, el sıkarak selamlamak ve hatır sormak.
- Bir konuda (tatile çıkmak, konuk davet etmek, eşya almak vb.) evin genel eğilimini iyice araştırmak, mümkünse o eğilime ayak uydurmak; genel eğilime, makul bir sebeple uymayacaksanız bağırıp çağırmadan bunu açıklamak, bir sebep göstererek konuyu halletmek.
Ev İçinde Davranış
Ev yaşantısında önemli bir takım kılık kıyafet ve davranış kuralları vardır:
- Evde pijama, gecelik, atlet veya çıplak dolaşmamak.
- Evin her ferdi sabah kahvaltısına tıraş olmuş, saçlarını taramış, sokağa çıkmayacaksa ev elbisesini veya ev pantolonunu ve üstlüğünü, ev pabucunu giymiş olarak gelmek.
- Sofraya ve özellikle ve sabah sofrasına gelen birey, sofradaki herkesi güler yüzle selamlamalıdır.
- Keyfi olsun olmasın, soruları hoşlukla cevaplamak, ondan istenen bir şey varsa yapmak.
- Evin yemek saatlerine uymak, sofrada bekletmemek.
- Herkesle birlikte yemeğe başlamak, herkesle birlikte sofradan kalkmak.
- Yemek sırasında, üzücü, can sıkıcı konu ve haberleri açmamak.
- Sofrada yemeği hazırlayanlara, ‘‘eline sağlık‘‘, ‘‘çok güzel olmuş‘‘ gibi tatlı sözlerle teşekkür etmek.
- Aile sofrası aynı zamanda aile meclisi gibidir. Bunu hiç unutmamak, çok iyi kullanmak.
- Evde sizden başka birilerinin de olduğunu hiç unutmamak esastır. Böyle olunca : Televizyon, radyo, pikap kaset kullanırken diğer aile bireylerini rahatsız etmeğe dikkat şarttır.
- Baba, televizyonda maç veya anne bir diziyi seyrediyorsa, siz kanal değiştirmeyi istiyorsanız, bunu izin almadan yapmamalısınız. Bu kural anneniz ve babanız içinde aynı derecede geçerlidir. Televizyon evin ortak aletidir, onu anlaşmalı olarak kullanmak esastır.
- Çocuklara her konuyu babalarıyla konuşma hakkını vermek ve ona göre eğitmek (bu anneler için de geçerlidir).
- Babalara, çocuklarıyla rahat konuşma alışkanlığını kazandırmak(gerekirse başbaşa). Bu anneler için daha kolaydır.
- Olduğundan başka türlü görünme çabaları, her gördüğünü isteme, her istediğini elde etmek için evde huzursuzluk çıkarma, makul isteklere karşı durma, aile dengesini bozucu yanlış davranışlardır.
- Yardımlaşmak, ailece saygının esaslarından biri olmakla beraber yapabileceğiniz her işi kendinizin yapması uygundur.
- Bununla beraber annenin üstüne, babanın tamir işlerine,
- Büyük babanın bahçe sulamasına,
- Büyük annenin dişçiye gitmesine,
- Kocanın eşine,
- Kanın kocasına yardımı;
- Alışverişte yük taşımak, evin gazetesini ekmeğini, içme suyunu, bakkaldan almak vb. davranışlar saygı gereği doğan yardımlaşma işleridir.
Devam Edecek...